“1960 darbesi ile sadece demokratlar alaşağı edilmedi. Büyük yaralara vesile edilmiş bir yıl dönümüdür 27 Mayıs."

27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümünde sizlerle beraber hafızalarımızı tazelerken o gün yaşananlar ışığında ve bu günü idrakimizde tazelememiz gereken bir günde olduğumuzu ifade etmek isteriz.

“Yeniden büyük Türkiye’ye Demokrat Parti idealini söyletmek adına bir büyük çağrı yapıyoruz”

Bu kara günü bu millete yaşatanlara dünyadaki ömürleri kadar ahir dünyada da bu milletin bu ıstıraplara muhatap olanların iki elleri onların yakasında olacaktır. 

Darbelerin anası diyebileceğimiz bir darbeyi Türkiye’de gelenek haline gelmesine vesile olanların sadece o gün yaşananları değil ama bugüne dönük yansımalarına baktığımızda isimleri, adları değişse bile usullerin değişmediği, 14 Mayıs 1950’de milletin zincirlere vurulmuş halinin zincirleri kırarak ortadan kaldırmış, demokrasiyi sadece kitabi olarak, kavram olarak ifade edildiği düzlemde toplumsal hayatta pratik bir hürriyete kavuşturmuş bir büyük hizmet döneminin sona erdiği gündür.

Böylece sadece demokratlar iktidardan düşürülmemiştir. Sadece demokratlar alaşağı edilmemiştir. Bugün bu yaşananların ışığında yeniden bu milleti zincirlere vurmaya çalışanlara karşı aynı ruh ve inançla Demokrasiyi sözle değil, aynı zamanda ruhuyla da içselleştirmiş, hürriyetçi demokrasiyi yüreklerine kadar hisseden bu ülke için demokrasiyi milli güvenlik şemsiyesi olarak adlandıran bir hareket olarak bugün bu ızdırapların ışığında vatan sevdamızın kılavuzluğunda yeniden büyük Türkiye’ye Demokrat Parti idealini söyletmek adına bir büyük çağrı yapıyoruz. 

Büyük bir çaba veriyoruz. Bu çabamızın, bu verdiğimiz seslerin, her daim millete giderek güç almış bir parti olarak bugün demokrasi açığının zirve yaptığı 27 Mayıs’ta milletten öç almak isteyen malum “eşkıya hareketi”, iktidarı ele geçirmekle kalmamış, milletin iradesinin tezahürü başvekilimiz Adnan Menderes ve iki bakanımızında canına kastetmişlerdir. 

Birtakım kurmaca mahkeme ve delillerle, sözde yargıladıkları Demokratlara idam cezası veren darbeciler, emir aldıkları bu cezaları infaz edene kadar Yaslıada’da Demokratlara türlü işkenceler etmişler, Türkiye’ye, Türk Milleti’ne olan öfke ve kinlerini 3 fani bedenden çıkarmaya çalışmışlardır.

1961 yılının Eylül ayında birer gün arayla kefenlerini giyen Demokratlar, şehadete yürürken dahi “millet” demiş, darbeci hainlerin maksadını bilmesine karşın millet için dua ederek ilmeği boyunlarına geçirmişlerdir.

Tüm bu duygu ve düşüncelerle başta milleti için bedel ödemeyi göze alarak hizmet eden, sonrasında da şehadete yürüyen Şehit Başvekilimiz Ali Adnan Menderes’i, kıymetli bakanlarımız Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’yu, görevinin başında şehadete yürüyen kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, ülkemizin bu gibi hain girişimlerden, saldırı ve tertiplerden muhafaza olması için Yüce Allah’a niyaz ediyoruz.