Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, emekliler arasındaki maaş adaletsizliklerini giderecek Kanun Teklifi’ni meclise sundu. CHP Milletvekili Sertel’in 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi kabul edildiği takdirde özellikle 2000 yılı sonrası emekli olanların İntibak’ı sağlanmış olacak ve emekli maaşları arasındaki adaletsizlikler büyük ölçüde giderilmiş olacak. Milyonlarca kişinin beklediği düzenleme hayata geçirilirse, halen çalışanlara emekli olurken bağlanacak maaş da yükselecek.
Türkiye’de sayıları 12 milyonu bulan emeklilerin açlık sınırının altında bir maaşla geçinmek zorunda bırakıldığını vurgulayan Atila Sertel, “26’ncı dönemde de aynı konuda kanun teklifi vermiştim ancak AKP iktidarı görmezden geldiği için yasalaşmamıştı. Teklifimi bu dönemde de yineledim. Ülkenin ekonomik krizde olduğu bir dönemde emekliler bu ağır ekonomik koşullar altında ezildi de ezildi. Adında adalet olan parti emekliler arasındaki maaş ayrımını gidermek istiyorsa bu kanun teklifinin yasalaşması için çaba göstermelidir” dedi.
5 MİLYON İNTİBAK MAĞDURU FAYDALANACAK
5510 Sayılı Kanun’da yapılacak değişiklikle herkesin hak ettiği aylığı alacağını ve eşitsizliklerin ortadan kalkacağını kaydeden Atila Sertel, düzenlemeden işçilerin, Bağkurlular’ın ve 01.10.2008 sonrası işe giren memurların faydalanabileceğini ifade etti.
Yüzde 30 olan güncelleme katsayısının yüzde 100’e çıkarılması ve aylık bağlama oranlarında önemli oranda iyileştirme yapılmasını öngören Kanun Teklifi’yle ilgili kısa bir bilgi veren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Bugün Türkiye’deki emekli sayısı yaklaşık 12 milyon. Bu Kanun Teklifi’nin yasalaşması halinde 2000 yılı sonrası emekli olan 5 milyona yakın İntibak mağduru bu düzenlemeden faydalanmış olacak. 2000 yılı öncesinde emekli olanlarda en düşük SSK emekli aylığı 1.818 lira seviyesinde bulunuyor. 2000 yılı ve sonrasında emekli olanlarda ise en düşük maaş 1.125 lira. Tek hesaplama sistemiyle bu tablo değişecek. 2008 sonrasında çalışılan dönem uzadıkça maaş azalmayacak. 2000 öncesi ve sonrası arasındaki makas kapanacak” diye konuştu.
AÇLIK SINIRININ ALTINDALAR
Uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olan vatandaşların Türkiye’nin ekonomik koşullarında çalışmaya devam etmek durumunda kaldığını vurgulayan Atila Sertel, şunları söyledi:
“Türkiye’de emekli olanlar, açlık sınırının altında bir yaşam sürüyor. 25-30 yıl çalışıyor emekli oluyor ama yetmiyor. Çalışmaya devam ediyor. 40-50 yıldır çalışıyorlar ancak hala yoksullar. Tam dinlenecekleri yaşlarda özellikle de büyük kentlerde su satan, simit satan emekli, evine ekmek götürmek için ter dökmeye devam ediyor. İstanbul, İzmir, Ankara’yı bırakın Anadolu kentlerinde de pazarcılıktan, seyyar satıcılığa kadar hayatın her alanında emekli büyüklerimizi görüyoruz. Yeni sistem mezarda emekliliği öngörüyor, emeklilerimizin içinde bulunduğu sistem de mezara girene kadar çalışmayı öngörüyor. Soruyorum; emeklilerin yüzü ne zaman gülecek?”
ÇAY SİMİT HESABI YAPANLAR
Bugün ülkemizde 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar, 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanlar ve 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanlar olmak üzere üç farklı sistem uygulandığını ifade eden Sertel, “Bu üç sistem arasında çok ciddi gelir adaletsizliği var. Bu farklı sistemler nedeniyle 650 lira emekli aylığı alan bile vardı. Kısa bir süre önce yapılan yasal düzenleme ile en düşük emekli maaşı bin liraya çıkarıldı ancak kesinlikle bu da yeterli değildir. Bu ancak çay simit hesabı yapanlara göre yeterli bir ücrettir. Dolayısıyla verdiğimiz kanun teklifi ile emeklilerimiz arasındaki gelir adaletsizlikleri ciddi oranda giderilmiş olacak. 2008 sonrası için çalıştıkça düşen emekli aylıkların düşmesinin önüne geçilmiş olacak” diye konuştu.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 3. Maddesi 29’ncu alt bendinde ve 29. Maddesi 3’ncü fıkrasında değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi, genel gerekçesiyle birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim.21.05.2018
Atila Sertel
İzmir Milletvekili
GENEL GEREKÇE
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, Türkiye’de sayıları 12 milyonu aşan emekli sayısı 100 ülkenin nüfusunu geçti.
Günümüzde, gelişmiş ülkelerde, çalışan insanların ilerleyen yaşlarında işgüçlerinin yetersiz hale gelmesi nedeniyle mağdur duruma düşmemeleri için bu kişilere emeklilik hakkı tanınmıştır. Bilindiği üzere ülkemizde emekli aylıkları, çalışanlardan kesilen primlerle karşılanmaktadır.
Türkiye’de emeklilerimizin durumu üç grupta incelenmektedir:
Birinci grup: 4/A’lılar, SSK’ lılar. Bunlar bir işverene bağlı olarak çalışanlardır.
İkinci grup: 4/B’liler, Bağkur’lulardır. Daha önce bağımsız çalışan esnaf, sanatkar, tüccar ve serbest meslek sahipleridir.
Üçüncü grup: 4/C’liler, Emekli Sandığı’na bağlı yani devlet memurlarıdır.
Bugün ülkemizde, sayıları 12 milyonu aşan emekliler, açlık sınırının (Nisan 2019 - 2 bin 107 TL) altında bir aylıkla geçinmek zorunda bırakılmaktadır. Türkiye’de emekli olanlar, insanca yaşayamadıkları için tam dinlenecekleri yaşlarda bazı özel kurumlarda çalışmakta ya da serbest bir iş yapmak zorunda kalmaktadır.
Sosyal güvenlikle ilgili açıkların artması gerekçe gösterilerek, emeklilik koşulları sürekli ağırlaştırılırken, aldıkları maaşlar da günümüz ekonomik koşullarında sürekli eridi.
Türkiye’de emekliler, ekonomik kambur olarak görülmektedir. Oysa emeklilerimiz, bilgi, birikim ve tecrübeleriyle her alanda üretime katkıda bulunmaktadır. Kendilerinden daha çok yararlanmak için mutlaka yaşam standartları yükseltilmelidir. Örgütlenmelerinin önü açılmalı, çalışanlar ile emekliler arasındaki aşırı ücret farkı giderilmelidir.
8 Eylül 1999 tarihine kadar, kadınlar 38 erkekler ise 43 yaşında emekli olabiliyorlardı. O tarihten sonra emeklilik koşulları ağırlaştırıldıkça, emekli olabilme yaşı ve prim ödeme gün sayısı yükseltildi.
Kademeli olarak yükseltilen emeklilik yaşı, 1 Ocak 2048 tarihi itibariyle 65 olarak uygulanacak.
Eski adıyla SSK, yeni adıyla 4/a statüsünden emeklilik için üç ayrı tarihe göre emeklilik koşulu aranıyor.
Bu nedenle, emeklilik yaşının ve prim gün sayısının hesaplanabilmesi için, sigortalı çalışmaya başlanan tarih ve yasal değişikliklerin yapıldığı andaki sigortalılık süresi önemli hale geldi.
Bugün ülkemizde üç farklı tarih karşımıza çıkmakta;
1) 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanların durumu,
2) 8 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arasında sigortalı olanların durumu,
3) 30 Nisan 2008 sonrasında sigortalı olanların durumu.
Bu üç sistem arasında ciddi adaletsizlikler var.
Diğer taraftan; birçok emekliyi derinden etkilemeye devam eden İntibak Yasası büyük sorunları da beraberinde getiriyor. İntibak yasasına göre 1999 yılından önce emekli olan birçok kişi rahat bir nefes aldı. Bu yasaya göre aynı işi yapan fakat farklı tarihlerde emekli olan çok sayıda kişinin maaşlarında farklılık olmasına karar verildi. Emekli maaşlarında büyük bir adaletsizliğe yol açan ve bu durum nedeniyle de büyük sorunlarla karşı karşıya kalan emekliler, çözümü mahkeme kapılarında aramaya başladı.
Güncelleme katsayısı ve aylık bağlanma oranında yapılacak değişiklikle emekli maaşları arasındaki adaletsizlikler giderilecek ve emeklilerimiz biraz daha iyi koşullara kavuşacaktır.



