Birçoğumuz hata yapmaktan o kadar korkarız ki hata yapmamak için hareketsiz kalır belki hiçbir şey yapmayız. Bir de buna “Ben mükemmeliyetçi bir kişiliğe sahibim o yüzden hata yapamam.” Eklemesiyle kendimizi adeta zincire vurmuş oluruz.
Ancak psikolojik yönden insanın kendisini tanıması hatalar yapıp sonucuna katlanabildiği sürece gerçekleşiyor. Ya da bir işi daha iyi hale getirebilmek için birçok farklı deneme yapmak gerekiyor, tüm denemeler muhteşem sonuç vermiyor hatta çoğu olumsuz sonuçlanabiliyor. Yani aslında daha iyi olmak için zaman zaman hataların olması gerekiyor. Eylemsizlik, mevcut hali koruma çabası sizi gelişime kapatıp zamanla daha da geride bırakabiliyor.
Psikolojik yönden gelişmeyle başlarsak, olgun kişi; hayatta sürekli kendini geliştirmeye ve öğrenmeye açık, çözüm odaklı, empatik, mütevazı, kendiyle barışık, kişisel gelişimini tamamlamış ve kendi kararlarının sorumluluğunu alabilen kişiler olarak tanımlanabilir.
İnsanın kendisini enikonu tanıyabilmesi, hayatına anlam verebilmesi için tecrübeye ihtiyacı olur, tecrübe de en kestirme şekilde durum ve olaylar karşısında verdiğimiz tepkiler ve bu tepkilerin sonuçlarını anlamlandırmamız sonucu kazanılır. Bu yüzden yapılacak ilk iş aslında günlük hayatın içinde düşünmeden otomatik şekilde verdiğimiz tepkileri bilinçli olarak değiştirmek ve sonuçlarına bakmak olmalıdır. Sonuçlar kafamızda kurduğumuzdan ya da büyüklerimiz tarafından bize söylenen kadar kötü ve ürkütücü olmadığında biz de gevşemeye ve hayat karşısındaki karar- tepki-sonuç algımızı yeniden şekillendirmeye başlayabiliriz. Bu da bizim gelişmemize, kendimizi ve sınırlarımızı daha iyi tanımamıza aynı zamanda çevremizdeki insanların da hakkımızda düşündüklerine, bizimle olan ilişkilerine yeniden yapılanma sağlar.
Yapılan hatalar sonucu hiç tahmin edilmeyen ve çok güzel sonuçlar doğuran olaylar tarihte yerini almıştır. İnternette karşılaştığım bir örnek üzerinden düşünmenizi isterim:
İskoç bilim insanı Alexander Fleming 1928'de ufak bir hata yaptığında, tarihi değiştirecek bir buluşa imza atacağını bilmiyordu.
Bakteriler üzerinde çalışan Fleming tatile giderken bakterilerle dolu petri kabını açık unuttu ve kaplar kontaminasyona uğradı. Bu kapları temizlemeye koyulan Fleming, içlerinde bakteriler yerine küf mantarları olduğunu fark etti. Üstelik bu herhangi bir küf değildi, Penicillium Notatum adı verilen özel bir küf mantarıydı.
Bu buluş, bakteriyel enfeksiyonlarla mücadele etmeye yarayan penisilinin geliştirilmesinin ve üretilmesinin önünü açtı.
90 yıl önce yapılan bu hata, bugün milyonlarca hayat kurtarıyor.
Sonuçları ne olursa olsun hata yapmaktan çekinerek hiç bir şey yapmıyor olmak seçenekler arasındaki en kötüsüdür. Gelişmemizi, yeni şeyler öğrenmemizi ve deneyimlememizi kendi kendimize engellemeyi bugünden itibaren bir kenara bırakalım ve en kolayından başlayalım. Bu yazıyı okumanız bittiğinde neyi farklı yapıp sonucu görmeyi merak ediyorsanız bir düşünün ve gün içinde bunu deneyin lütfen. Örneğin iş yerinizde her zaman mükemmel yapmaya çalıştığınız bir işi bu sefer yeterli ama gelişi güzel şekilde yapın ve çalışma arkadaşlarınızın, patronunuzun tepkilerini gözlemleyin. Önceki tepkilerinden farklı bir tepki verdiler mi yoksa çok da önemli bir fark olmadığı için hiç sözünü etmediler mi… Belki de sizden çok daha kötü çalışan personeller olduğu için bu konu asla dikkatlerini çekmedi…
Haydi deneyin korkmayın, en fazla size ne saçmalıyorsun sen derler ve 15 dakika sonra unutulmaya başlar bile...
Deneyimlerinizi merak ediyor benimle paylaşmanızı sabırsızlıkla bekliyorum.
Uzman Psikolog – Aile Danışmanı Begüm ORALTAN
karsiyakapsikoloji@gmail.com
instagram: karsiyakapsikolog
0501 326 09 44