ÇOCUKLAR VE PANDEMİ İLE YAŞAM

Tüm ülkeler koronavirüs hastalığının (COVID-19) yayılmasını azaltmak için ülke çapında çabalarına devam ederken, birçok aile de evlerinde geçirdikleri zamanın artması ile evlerinde yeni bir düzen inşa ediyor. Aileler, evde birlikte olmanın getirdiği güzelliklerin mutluluğunu yaşamanın yanı sıra, bu yeni düzenin getirdiği zorluklar ile de başa çıkmak için mücadele ediyor. Köklü rutinler bir nevi bir gecede değişime uğramış durumda. Ebeveynler genellikle çocukları ile tüm gün evde ne yapacaklarını bilemiyor; birbirlerini gün boyu özleyen eşlerin tüm gün birlikte olmaları ilişkilerini zedeleyebiliyor; eşlerin kendilerine ait özel zaman sınırlarını çizemiyor oluşu da aile üyeleri arasındaki ilişkileri kötü yönde etkiliyor. Tabii bunlara ek olarak tüm ailelerin ve dünyanın ortak sorunu kötüye giden ekonomik şartlar. İster Türkiye olsun ister Almanya ya da Amerika tüm ülkeler bu süreçte ellerinde bulunan kaynaklara sığınıyor. Ekonomik şartların kişileri bu denli zorlaması ve büyük küçük aile üyelerinin evde özgürlüklerinin kısıtlanması da aile içi çatışmalara ve dolaylı olarak çocuk davranış sorunlarında artışa yol açıyor.
                 Gözlemlediğim aileler genellikle çocuklarının pandemi sürecinde eğitim gördükleri okullardan (uzaktan eğitim yoluyla) akademik olarak iyi eğitim alamadıklarından yakınıyor. Akademik eğitimin yanı sıra okul çocuklarımızın sadece akademik değil sosyal olarak da öğrenim gördükleri bir yer. Paylaşmayı öğrendikleri, akranları ile vakit geçirdikleri, teneffüslerde oyun oynadıkları, öğle aralarında kendileri yemek yedikleri, enerjilerini attıkları. Bu da demek oluyor ki okula gidemeyen çocuklar sosyal ve psikolojik olarak da önemli bir kayıp yaşadı.
               Yeni korona tedbirleri kapsamında okulların yılsonuna kadar tekrar uzaktan eğitime dönmüş olması ebeveynlerin aklına evde çocuklar ile nasıl kaliteli vakit geçirebiliriz sorusunu getirdi. İlk olarak evde tüm vaktinizi çocuğunuzla geçirmek, her an yeni bir aktivite üretmek zorunda değilsiniz. Önemli olan gün içinde çocuğunuza ayıracağınız zaman 30 dk. veya 1 saat ise o kıymetli zamanın tamamında tüm dikkatinizin çocuğunuzda olmasıdır. Bir yandan televizyon izleyip, bir yandan çocuğunuzla oyun oynamamak gibi ya da kısa bir oyun molasında hemen telefonlara sarılmamak gibi. Aksi takdirde çocuğunuz kendisi ile geçirdiğiniz vakitten keyif almadığınızı düşünebilir ve kendini değersiz hissedebilir. Peki çocuğum günün geri kalanında (ders, ödev harici zamanda) nasıl vakit geçirecek diyorsanız çocuğunuza oynamaktan ya da vakit geçirmekten keyif aldığı oyuncaklarından oluşan bir oyun sepeti ya da kutusu oluşturabilir ve onu bu oyuncaklarla oynamaya teşvik edebilirsiniz. Haftanın 1-2 gecesini kitap okuma gecesi olarak belirleyip tüm aile birlikte kitap okuyabilir ve böylelikle çocuklarınıza kitap okuma alışkanlığı edindirebilir ve onlara kitapları sevdirebilirsiniz.
 
                                                                                                           Sağlıklı günler dilerim.
                                                                                            Uzm. Psk. İzel Güleç Karpuzoğlu