31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yeniden aday adayı olduğu açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, "Yeniden aday adayı olma kararımda İzmir'in ve partimin geleceği ile bu kentte onurumla yaşamak gibi 3 gerekçem var" diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
Kocaoğlu ilk olarak belediye icraat ve yatırımlarına değindi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2018 yılında ESHOT ve İZSU dahil 2.5 milyar TL’lik fiili yatırım yaptığını belirten Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi:
"2004-2008 döneminde 5 yılda toplam 2.5 milyarlık yatırım yapabilmiştik. 2009-2014 döneminde ise 4.5 milyarlık yatırım yaptık. 2014-2019 döneminde 10 milyar TL’nin üzerinde yatırım miktarına ulaştık. Şu an 15 yılda yatırım miktarımız 17 milyar 600 milyon TL’dir. Böyle katlanarak büyümeyi yakaladık. 2018 yılında başladığımız ve yapımı devam eden büyük projelerimiz var. Bunların başında opera binası geliyor. Temeli attık, çalışmaları hızla devam ediyor. Anadolu coğrafyasının opera binası olarak tasarlanmış ilk binasını gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında Narlıdere metrosu hızlı bir şekilde ilerliyor. Homeros Bulvarı dediğimiz Konak tünellerinden Buca ve Bornova'yı toplayan 7.5 kilometrelik bir ana arterdeki 2.5 kilometrelik çift tünel ve 2.2 kilometrelik viyadük çalışmaları hızla sürüyor. O da İzmi r’in kuzeyden yaptığımız bulvar ile güneyden yapacağımız Homeros bulvarı ana arterleri rahatlatacak bir çalışma. Ayrıca kırsal kalkınmaya verdiğimiz destek devam ediyor. Kırsal kalkınmaya bugün itibariyle 1 milyar 78 milyon TL fiili destek vermişiz. Kentsel dönüşüm çalışmaları İzmir modeli ile hızlı bir şekilde devam ediyor. Raylı sistem yatırımlarında İzmir çok büyük bir sıçrama yaptı. 70 bin kişi günlük taşımadan bugün İZBAN ile metro ile tramvay ile günde ortalama 800 bin civarında yurttaşımızı taşıyoruz. Bu da toplam taşıdığımız yolcunun yüzde 40’ına tekabül ediyor. 1 aylık İZBAN grevi de olmasına rağmen. Narlıdere metrosu bittiğinde bu oran daha da artacaktır. Hedef raylı sistemde taşıdığımız yolcu sayısının yüzde 50’nin üzerine çıkması. Daha da önemlisi seyahat edilen kilometrenin büyük çoğunluğunun raylı sistemle ger&ccedi l;ekleştirilmiş olması. Vapurlarımızda yine 16 milyon yolcu çıtasını geçtik. Yeni iskelelerimizi açıyoruz. Aliağa’dan Bergama’ya uzanacak İZBAN konusunda TCDD ile mutabıkız. Biz de bize düşen alt geçit istasyon ihalelerine hemen çıkacağız. Buca metrosu şu anda bakanlıkta onay bekliyor. Onayı geldikten sonra da önümüzdeki sene onun da çalışmalarına başlanacak. Dünyadaki finans yapısı bu süreçleri uzatabilir, kısaltabilir. Ona göre hareket edeceğiz. Ayrıca Karşıyaka’dan Çiğli’ye tramvayı uzatmayı planlıyoruz. Projeleri hazırlandı, bakanlıklardan onay geldiğinde çalışmalara başlayacağız” dedi.
Adayın açıklanmaması dezavantaj
Kocaoğlu, partisinin aday açıklama noktasında geç kaldığının kamuoyunda konuşulması üzerine de “Adaylık açıklaması 2014’e göre geç kaldı, kalmadı gibi bir konu gündeme getiriliyor. Geç kalıp kalmamak tarih olarak değerlendirilecek bir şey değil. 2014’ü hatırlarsanız, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Binali Yıldırım’ın elini kaldırdıktan 10 dakika sonra adaylık dosyamı vermiştim. Sürece birlikte başlamak üzere adım atmıştım. Biz 1 Ekim’de aday olmama kararımızı açıkladık. Bir ay sonra 27 Kasım’da Nihat Zeybekci’nin adaylığı kesinleşti. 2 aydır Nihat Bey sahada ama bizde daha ilçe ve büyükşehir adayları belli değil. Bu dezavantaj. Rakibin durumuna göre adayı saptamanın önemli olduğunu düşünüyorum. Geç- erken meselesinin buna göre değerlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Süreci çok yakından izledim
“1 Ekim tarihinden bu tarafa süreci yakından izliyorum” diyerek konuşmasına devam eden Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir müddet sahada veda ziyaretlerine başlamıştım, sonra onu da durdurmanın uygun olduğunu düşündüm, beyanat vermemeye başladım. Aday belli olduktan sonra onunla beraber yürürüz, değerlendiririz diye düşünmüştüm. Benim hiçbir zaman kişilerle ilişkim olmadı. Kişilere yönelik iş yapmadım. Kişilerle uğraşmadım. Böyle bir lüksüm, böyle bir kişiliğim yok. Bir de dün bir köşe yazarı, bizim genel başkan adaylığını düşündüğümüz konusunda bir yazı yazmış. Ben, ailem 1877’den beri 4’üncü kuşağım, yerel yöneticilik yapıyoruz. 1877’de benim büyük dedem kurucu belediye başkanı. dedem il genel meclis üyesi, babam belediye başkanı, bana da nasip oldu İzmir’de belediye başkanlığı yaptım. Bütün felsefelerin, inançların, deneyimlerin özünde kendini bilmek, haddini bilmek vardır. Atadan gelen yerel yöneticilik fırsatı verilirse kentime, beldeme hizmet etmek için görev yaptım. 15 yılın sonucunda aday olmamaya, bayrağı başka bir arkadaşın alıp ileriye götürmesine inandığım için 1 Ekim’de aday olmama kararımı açıkladım. 6 ay önce partim pozisyon alsın, İzmirli değerlendirsin diye açıkladım. 71 yaşını sürüyorum. 3 buçuk ayda öğrendiğimi 70 senede öğrenmediğimin farkına varmış durumdayım. Çok şey öğrendim!”
YORUMLAR