Sayın Genel Başkanımız, 2018 yılında “Kader mahkumlarını affedeceğiz” diyerek binlerce mahkûm ailesine umut
olmuştur. Bu açıklama, aslında mahkûm ailelerine bir mesaj niteliğinde olup; mücadele edilmesi, kamuoyunun doğru
bilgilendirilmesi halinde siyaseten de yanlarında olunacağının işaretiydi. Ancak birçok mahkûm ailesi, imkanlarının
kısıtlı olması sebebiyle bu konuda kamuoyu oluşturmakta zorlanmıştır.
Bilindiği üzere Sayın Bahçeli hem EYT düzenlemesini hem de kader mahkumlarının affını seçim beyannamesine
koymuştur. EYT’ liler, bir araya gelerek ve organize olarak ciddi bir toplumsal güç haline gelmiş, muhalefetin desteğini
de alarak en zor ekonomik dönemde dahi haklarını elde etmişlerdir. Bu sürece ise 2018 yılında Sayın Devlet Bahçeli
öncülük etmiştir. Bugün EYT ’liler haklarını almış ve Sayın Bahçeli’ye teşekkürlerini sunmaktadır.
Ne yazık ki kader mahkumları konusunda atılan adım, muhalefetin konunun asıl mahiyetini gölgeleyen tutumu ve
siyasi mahkumları gündeme taşıması sebebiyle sekteye uğramış, haksız ithamlar karşısında teklif askıya alınmak
zorunda kalınmıştır. Oysa Sayın Bahçeli’nin niyeti, ülkenin köklü bir sorununu çözmekti.
Eski infaz sisteminde 20 yıl ceza alan bir mahkûm, 8 yıl yatıp özgürlüğüne kavuşacağını bilirdi. Bu, içeride ıslah
sürecini de destekleyen bir umut kapısıydı. 2005 sonrası getirilen sistem ise mahkumların umutlarını tüketmiş, cezayı
adeta “kefenle girilen” bir sürece çevirmiştir. Halbuki ceza hem adil hem de ıslah edici olmalıdır.
Geçmişte çokça tartışılan Rahşan Affında ise kamuoyunda yanlış algılar oluşmuş, o dönemde tahliye olanların sadece
%1’i yeniden suç işlemiştir. Bugün cezaevlerimizde on binlerce insan bulunmakta, yamalı bohça haline gelen infaz
sistemi sebebiyle ciddi mağduriyetler yaşanmaktadır. Nitekim MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Fethi Yıldız da bu
konuda birçok kez açıklamalarda bulunmuştur.
2016 darbesi sonrası çıkarılan 2020 ve 2023 infaz düzenlemeleri ise sorunu çözmek bir yana, birçok kişiyi yeniden
cezaevine sokmuş, kimilerini ise firara zorlamıştır.
Bugün ülkemiz, dış politikada ve Ortadoğu’da kritik bir süreçten geçmektedir. İç barışın tesis edilmesi, dışarıda da
güçlü olmanın temel şartıdır. PKK terör örgütünün feshi ve ardından siyasi mahkumlara yönelik yeniden yargılama
yolları gündeme gelirken, kader mahkumlarının bu kapsam dışında tutulması Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır.
FETÖ’cü hâkim ve savcıların verdiği haksız kararlarla mağdur olmuş binlerce insan yeniden yargılama imkânı
bulamazken, sadece siyasi mahkumlara yol açılması büyük bir adaletsizlik olacaktır. Bu noktada 2018’de kader
mahkumlarına söz verilen af beklentisi daha da büyümüştür.
Bizler, kader mahkumlarının aileleri olarak; iç barışı, toplumsal huzuru ve adalet duygusunu güçlendirecek adımın
ancak kapsamlı bir Genel Af ile mümkün olacağına inanıyoruz. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin devlet
adamlığı sorumluluğu ile bu sürecin öncüsü olacağına, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ortak
iradede buluşarak toplumsal barışı sağlayacağına güveniyoruz.
Rabbimiz, ıslah olmuş tüm kader mahkumlarına hayırlı kapılar açsın.
Saygılarımızla,
…
Adil Yaşam Derneği
M. Haluk Çavuşoğlu
Kader Mahkumları af bekliyor
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezine, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, her dönemde devlet adamlığı vasfını ortaya koymuş ülkenin çıkarlarını ve menfaatlerini daima ön planda tutmuştur.
12 Eylül 2025 - 08:17




YORUMLAR