Kedi ve köpeklerde kısırlaştırma işlemi insanlar arasında görüş ayrılığı oluşturmaya devam etmektedir.Bir taraf kısırlaştırma işleminin gerekliliği ve dostlarımızın sağlığı üzerindeki olumlu katkılarını kabul ederken , diğer bir düşünce grubu ise özellikle doğurma içgüdüsü, cinselliklerini yaşayamadıkları ,doğasının bozulduğu ,soylarının tükendiği gibi nedenlerle karşı çıkmaktadır.Bunun nedeni petlerimiz ile kendimiz arasında bir empati kurmaktan ileri geliyor. Özellikle belirtmek isteriz ki kedi ve köpeklerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşama sahip olabilmesi için büyük ölçüde insana ihtiyaç duyarlar .Her gün onlarca ,yüzlerce sokakta kaza , açlık, enfeksiyonlar vb gibi birçok nedenden dolayı üzücü tabloları ile karşı karşıya geliyoruz. Dostlarımızın başıboş , yardıma muhtaç, kontrolsüz bir şekilde üremelerinden ziyade , hepsinin mutlu sağlıklıklı bir şekilde yaşamasını kim istemez ki? Köpekler insanlardan 15-20 kat, kediler ise ortalama 45-50 kat daha fazla üreme yeteneğine sahiptir.Üreme istekleri tamamen hormonel bir durumdur.
Kısırlaştırma; kedi/köpeklerde yumurtalık ve rahimin , erkek kedi ve köpeklerde testisin tamamen steril koşullarda cerrahi bir müdahale ile alınması işlemidir.Herhangi bir iğne veya ilaç ile kısırlaştırma diye birşey yoktur.Bazı pet sahipleri kızgınlık ertelemek için yapılan hormon ilaçlarını kısırlaştırmak olarak bilmektedir. Bu tamamen yanlış bir bilgidir.
Dişi köpek ve kedilerde kısırlaştırma ( ovariohysterectomie) erkek kedi ve köpeklerde yapılan kısırlaştırma (orchidectomy-kastrasyon) olarak adlandırılır ve dişilerin cerrahi müdehaleleri erkeklerinkine nazaran daha komplikedir.
Kısırlaştırma işlemi ile dişi kedi ve köpeklerde genital hastalıkların büyük bir bölümünün rikinden kurtulmuş olunur. Örneğin uterustaki pyometra , yumurtalık kistleri ( kistik ovarium),meme tümörleri, mastitis, retentio secundinarium , vaginitis, prolapsus uteri , erkeklerde testis kanseri , prostat bezi hastalıkları gibi birçok hastalıklara karşı bir şekilde koruma altına almış oluyoruz.
Özellikle ev dışı ortam ile irtibatı olan ve sokakta yaşayan kediler için şu söylenebilir ki kısırlaştırılmamış sokak kedilerinin ortalama ömrü iki yılın altındadır. Kısırlaştırılmayan erkek kediler daha asabidirler ve daha çok kavga ederler. Dolayısıyla ısırık yaraları ile bulaşan FIV gibi viral ve ölümcül hastalıklarla çok daha fazla karşılaşırlar.
Kısırlaştırılmamış birçok erkek ve dişi köpekte ise çiftleşme ve koklama yoluyla bulaşabilen TVT (Transmissible Veneral Tumor) olgusuna rastlıyoruz. TVT, dünya üzerinde bulaşıcı tek kanser türüdür ve tedavi edilmezse ölümcül olabilir.
Kısırlaştırılmamış kedi ve köpekler kızgınlık dönemlerinde hormonlarının ve cinsel dürtülerinin etkisiyle birçok kazaya maruz kalmaktadır. Özellikle kliniğimizde karşılaştığımız kattan düşme, trafik kazası , birbirlerine saldırma gibi olguları gözlemlediğimizde bu kazaya maruz kalan kedi ve köpeklerin kısırlaştırılmamış olduğu gözlemlenmiştir.
Kısırlaştırılan dişi kedilerde kızgınlık dönemindeki bağırmaları , köpeklerde adet dönemindeki kanamaları , erkek kedi ve köpeklerde alanlarını işaretlemek için bıraktıkları idrar gibi bizim hayat standardımızı negatif etkileyen sorunlarıda ortadan kaldırmış oluyoruz.
Kedi ya da köpeğinizin bir kez doğum yaptıktan sonra kısırlaştırılmasını istiyor, bunun daha sağlıklı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Bu yaygın bir yanlış düşüncedir. Çünkü, ilk kızgınlık döneminin öncesinde ve cinsel olgunluğa tam olarak erişmemiş kedi ve köpekler kısırtlaştırıldıklarında daha sağlıklı ve daha uzun yaşarlar. Ayrıca erken dönemde kısırlaştırılan erkek ve dişilerde ileride görülebilecek testis kanserleri ile rahim ve yumurtalık tümörlerinin oranında ciddi bir düşüş meydana gelir. Zamanında kısırlaştırılmış köpeklerin ortalama 1-3, kedilerin ise 2-5 yıl daha uzun yaşadıkları gözlemlenmektedir.
Özetle kısırlaştırma işlemi evimizi paylaştığımız yada sokakta bulunan canlılar açısından çok ciddi problemleri ortadan kaldırmaktadır.
YORUMLAR