Klinik Pilates: Sağlığımız İçin Sessiz Bir Devrim

Hepimizin hayatında dönem dönem bel, boyun ya da sırt ağrıları oluyor. Masa başında uzun saatler çalışan, yanlış postür alışkanlıkları geliştiren ya da hareketsizlik nedeniyle kas dengesini kaybeden bireyler için bu şikayetler artık günlük yaşamın bir parçası haline geldi. İşte tam da bu noktada, fizyoterapistlerin uyguladığı klinik pilates devreye giriyor.

Klasik pilatesi duymuşsunuzdur; esneklik, güç ve denge odaklı bir egzersiz sistemi. Ancak klinik pilates, bundan daha fazlası… Bu yöntem, bireyin mevcut sağlık durumuna göre uyarlanıyor. Yani bir fizyoterapistin rehberliğinde, kişisel ihtiyaçlara özel olarak planlanıyor.

Örneğin, bel fıtığı öyküsü olan bir kişi ile diz osteoartriti olan birine aynı egzersizleri vermek mümkün değildir. Klinik pilates tam da bu farkı gözetir: Kiminin zayıf kaslarını güçlendirir, kiminin gergin kaslarını gevşetir, kiminin postürünü yeniden düzenler.

Bilimsel çalışmalar da bunu doğruluyor. Klinik pilatesin, özellikle bel ve boyun ağrılarında, skolyozda ve diz problemlerinde ağrıyı azalttığı ve yaşam kalitesini artırdığı kanıtlanmış durumda. Üstelik yalnızca bedeni değil, zihni de eğitiyor. Nefes teknikleri sayesinde stres azalıyor, kişi bedenini daha bilinçli kullanmayı öğreniyor.

Bugün pek çok insanın çözüm aradığı soruların cevabı aslında basit: Hareket etmek. Ama doğru hareket, bilinçli hareket ve güvenli hareket… Klinik pilates tam da bunu sunuyor. Bir egzersiz değil, bir farkındalık eğitimi aslında.

Son söz: Eğer ağrılarınızla yaşamaya alışmak zorunda kaldığınızı düşünüyorsanız, klinik pilatesle tanışmanın zamanı gelmiş olabilir. Unutmayın, bedeninizin size anlatacak çok şeyi var. Onu dinlemeyi öğrenmek, iyileşmenin ilk adımıdır.


@dr.fadimedoymaz
fadimedoymaz@gmail.com