Unuttuğumuz Güç: Nefes

Zaman zaman yaşam nedir diye düşünürüm. Platon bilginin insanı erdeme ulaştıran en önemli araç olduğuna inanıyordu. O yüzden Platon'a göre, hayatın anlamının “Daha çok öğrenmek.” olduğunu söyleyebiliriz. Sokrates için her şeyin anlamı devamlı bir öğrenme hâliydi; o, bilgeliğin iyi bir yaşam sürmenin anahtarı olduğuna inanıyordu. Sokrates, hayatı bilgelik edinme şansı olarak algıladı. İnsan her zaman her şeyi sorgulamalıdır — inançlarını, değerlerini, varsayımlarını ve eylemlerini. Ben bugün sizin biraz nefesinizi sorgulamanızı diliyorum. Bana göre yaşam doğduğumuz zaman aldığımız ilk nefesle, öldüğümüz zaman verdiğimiz son nefes arasındaki döngüdür. 
Tıpkı yaşam gibi nefes de döngülerden oluşur. Bu nefes almak, bir anlık durmak, nefes vermek ve yine bir anlık duruş nefesin döngüsünü oluşturur. Bebekler ve çocuklar aslında en doğru nefes döngüsüne sahiptirler ve büyüdükçe bu nefes döngüleri bozulabilmektedir. Nefes döngümüzün kalitesi yaşam kalitemizin de düzeyini belirlemektedir. Pek çok hastalık bu döngüdeki bozulmayla da kendini ortaya koymaktadır. Örneğin astım nefes vermedeki bozukluktur ve kişi nefesi vermede zorlanır. 
Bizim fizyoterapide kullandığımız egzersizler de aslında nefesle birleştiği zaman çok daha etkili hale gelmektedir. Diyelim ki kardiyo yapıyorsunuz nefes alma kapasitenizi arttırıp, hücrelerinize çok daha fazla oksijen gönderiyor ve metabolizmanızı hızlandırıyorsunuz. Ya da diyelim ki panik atak geçiriyorsunuz; eğer sakin kalıp nefesinizi biraz yavaşlatabilirseniz panik atağınız da sakinleşecektir. 
Sadece fizyoterapide değil tüm eski egzersiz sistemlerinde de nefesin dahil edildiğini böylece performansın üst düzeye çıkarılabildiğini görüyoruz. Örneğin yogada, qigongda ve pilatesde nefesin özellikle üzerinde durulduğunu ve etkinin çok artırıldığını görebiliriz.
Nefes alıp vermek sinir sistemimizi de derinden etkiler. Bazı nefes çalışmaları ile bizi harekete geçiren sempatik sinir sistemimiz aktive olurken, bazı nefes egzersizleri ise bizi sakinleştiren parasempatik sinir sistemimizi aktive eder. 
Vücudumuzda bazı faaliyetler otomatik yani bizim haberimiz olmadan devam eder; örneğin iç organlarımızın faaliyetleri gibi. Bazı faaliyetlerse bizim kontrolümüzdedir, kaslarımızın çalışması gibi. Nefes ise öyle önemlidir ki hem otomatiktir, hem de istemli olarak kontrol edilebilir. Bu öyle öenmldir ki beynimiz nefessiz kalması durumunda saniyeler içinde hasara uğrar. Nefesimizin farkında olmamız aynı zamanda düzelmesine de sebep olur, resmen şifadır. Deepak Chopra günde sadece 1 tane farkındalıklı nefes almanın bile çok büyük değişimlere kapı aralayacağını söylemektedir. 
Şimdi sandalye veya koltuğunuzda arkanıza yaslanın. Gözlerinizi kapatın. 
1-    İçinizden 4’e kadar sayarak nefes alın
2-     4’e kadar sayarak nefesinizi tutun
3-     4’kadar sayarak nefes verin
4-    4’e kadar nefesinizi tutun. 

Bu nefes egzersizi kare nefes olarak adlandırılır ve gün içerisinde dilediğiniz zaman yapabilirsiniz. Dilerim nefesiniz güzel bir nehir gibi akar. Dilerim nefesiniz açıldıkça daha güzel bir hayatı kucaklarsınız. Ne kadar mümkünse o kadar.

@dr.fadimedoymaz
fadimedoymaz@gmail.com