Ferdi Zeyrek'in Ardından: Siyaset Değil, İnsanlık Bırakan Bir Başkan

Bazı insanlar dünyaya sessiz gelir ama gidişleri büyük sarsar.
Bazı yöneticiler ise sadece bir koltuğu değil, bir anlayışı temsil eder.
Ferdi Zeyrek, bu ülkenin görmeye çok az alıştığı ama aslında her yerde görmek istediğimiz bir belediye başkanıydı.
Ve onun zamansız gidişi, hepimize derin bir “keşke” bıraktı.

Gidince Anladık: Aslında O, Siyasetçi Değildi

Siyaset, çoğu zaman sert dilli, yukarıdan konuşan, halka mesafeli bir yapıya bürünür.
Ferdi Zeyrek ise tüm bu ezberleri bozdu.
Halkla göz hizasında durdu.
Kürsüye çıkmak yerine sofraya oturdu.
Söz değil iş, vaat değil icraat konuştu.

Henüz görevinin başındaydı. Ama yaptığı her şey, yılların yorgunluğunu değil, umudunu taşıyordu.
Onun döneminde Manisa’da tarım bir kenar başlık değil, öncelik oldu.
Üreticinin sesi sadece duyulmadı, duyulmakla kalmadı: Çözüme kavuştu.

Tarımı Dönüştüren Belediye Başkanlığı

Ferdi Zeyrek, klasik belediyecilik anlayışını geride bırakarak, toprağın ve üreticinin hakkını savundu.
Öveçli Kapalı Sistem Sulama Projesi ile binlerce dekar alan yeniden can buldu.
Köylüye suyu ulaştırmak, kentin en önemli yatırımı sayıldı.

Hayvancılıkla uğraşan üreticiye HİS Göletleri ile nefes verildi.
Gediz Tarımı Geliştirme Merkezleri ile çiftçi bilgiyle buluştu.
Arıcılıktan üzüm üretimine kadar her alanda destek verdi.
“Buzağılar Büyüyor, Çiftçiler Güçleniyor” dedi, gerçekten güçlendirdi.
Üzüm üreticisinin malı, 14 büyükşehre ulaşarak çocukların beslenmesine girdi.

Dikkat edin; tüm bu projeler, yalnızca bir belediyenin değil, bir vizyonun ürünüydü.
Ve hepsi, çok kısa sürede gerçekleşti.
Demek ki istenirse oluyor.
Demek ki dürüstlükle, çalışkanlıkla, sevgiyle hizmet edince halkın da duası, desteği eksik olmuyor.

Bir Cenaze Değil, Bir Miras Kaldı Geride

Zeyrek’in cenazesi, siyasette çok nadir görülen bir tabloya sahne oldu.
Protokolden çok halk vardı.
Tören değil, sessizlik konuştu.
Çünkü insanlar yalnızca bir başkanı değil; kendilerinden birini, içlerinden doğan bir umudu uğurluyordu.

Cenazesi, bir tür vicdan referandumu gibiydi.
“Nasıl bir siyaset istiyoruz?” sorusunun en sade, en onurlu cevabıydı.

Herkesin Örnek Alması Gereken Bir Başkan

Ben Ferdi Zeyrek’i sadece bir belediye başkanı olarak görmüyorum.
O, bu topraklarda hâlâ iyiliğin mümkün olduğunu ispatlayan bir isimdi.
Belediyeciliğin sadece yol yapmaktan, kaldırım döşemekten ibaret olmadığını; insana, üretime, doğaya ve geleceğe dokunmak olduğunu bize yeniden hatırlattı.

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında onun gibi yöneticilere ihtiyaç var.
Vicdanı olan, halkı dinleyen, yere basan ve gözü toprağın bereketinde olan başkanlara...

Ferdi Zeyrek’in adı belki bir caddeye, bir projeye verilecek.
Ama asıl olarak onun adı, dürüst, çalışkan ve halkçı belediyeciliğin eş anlamlısı olarak kalmalı.

Ferdi Başkan, bu halk seni unutmayacak.
Sen bir iz bıraktın, bizler de o izden yürümeye devam edeceğiz.