En Çok Sevdiğimizden En Derin Yaramız
Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

En Çok Sevdiğimizden En Derin Yaramız

22 Ağustos 2025 - 14:06


Hepimiz biliriz; değer verdiğimiz biriyle aramız bozulduğunda, hayatımızın en zor dönemlerinden birine gireriz. Oysa sıradan tanıdıklarla bağlarımız kopsa, içimiz en fazla biraz burkulur, sonra hayat normal akışına döner. Ama kalbimize dokunan biriyle yollarımız ayrıldığında, işte o zaman canımızın en derin yerinde bir sızı başlar. Çünkü o bağ sadece bir ilişki değil, kimliğimizin bir parçasıdır.

Sosyolog Georg Simmel bu durumu çok güzel özetler: “Yakın ilişkiler, insanın hem en büyük mutluluğu hem de en büyük kırılganlığıdır.” 

Gerçekten de en çok sevdiğimiz insan, aynı zamanda bizi en çok yaralayabilecek kişidir.

Psikiyatrist Irvin D. Yalom ise başka bir noktaya dikkat çeker: “İnsanın en büyük korkusu yalnızlıktır.” 

En değer verdiğimiz kişi bizden uzaklaştığında ya da bağlar koptuğunda, aslında yalnız kalma korkusuyla yüzleşiriz. Bu yüzden ayrılıklar sadece kalbi değil, ruhu da boşluğa sürükler.

Bir de işin psikolojik boyutunu hatırlatan Sigmund Freud vardır: “En yoğun acılarımız, kırılan bağlarımızın sonucudur.” 

Çünkü sevgiden gelen reddedilme, sadece bir ayrılık değil; aynı zamanda güvenlik ihtiyacımızın da yıkılmasıdır.

Modern sosyolog Zygmunt Bauman ise ilişkilerin günümüzde neden bu kadar çabuk kırıldığını şu sözle açıklar: “Aşk, sürekli bir risk yönetimidir.” 

İlişkiyi sürdürmek, iki tarafın da aynı çabayı göstermesiyle mümkün. Tek taraflı emek ise çoğu zaman çatlakları büyütür.

Bir düşünün… Evliliğinizin ilk yıllarında her şey çok güzeldir. Ama zamanla küçük tartışmalar, anlaşmazlıklar birikir. Önce önemsemezsiniz, “geçer” dersiniz. Fakat gün gelir, eşinizin artık sizi anlamadığını ya da sizinle aynı çabayı göstermediğini hissettiğinizde, o küçük çatlak büyümeye başlar. İşte o an, bir zamanlar en güvenli liman sandığınız evlilik bile yabancı bir denize dönüşebilir.

İşte bu yüzden en derin yaralarımızı en çok değer verdiklerimiz açar. Ama unutmayalım: her acının içinde bir yeniden doğuş ihtimali de gizlidir. Belki de kırıldığımız yerden daha güçlü büyürüz. Yeter ki yaşadığımız acıyı inkâr etmeyelim, dersini alalım.

Kalp kırılır, evet… Ama kırıldığı yerden de ışık sızar.

Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

YORUMLAR

  • 2 Yorum