Kadın Değerini, Erkek Karakterini Gösterir…

 “Bir kadın, sevdiği erkekle değerini; bir erkek, seçtiği kadınla karakterini ortaya koyar. İlişkiler aslında insanın aynasıdır.”

Hayatımız boyunca yaptığımız seçimler, kim olduğumuzu en çıplak haliyle ortaya koyar. İlişkilerde ise bu çıplaklık çok daha görünürdür. Bir kadının, sevdiği erkeği seçişi aslında kendi değerine biçtiği anlamı gösterir; bir erkeğin, hayatını paylaşacağı kadını seçişi ise onun karakterinin en açık göstergesidir. Bu nedenle aşk, yalnızca bir duygusal bağ değil, aynı zamanda kişilik ve değer dünyasının aynasıdır.

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud, “Seçimlerimiz, bastırdığımız arzularımızın ve korkularımızın yansımasıdır” der. 

Kadının seçimi, çoğu zaman kendi özgüveninin, özsaygısının ve yaşamdan beklentilerinin dışa vurumudur. Kendi değerini bilen bir kadın, bunu yansıtan bir ilişkiye yönelir. Aksine, değersizlik korkusuyla ya da yalnız kalma endişesiyle verilen kararlar, içsel çatışmaları görünür kılar.

Bireysel psikolojinin öncüsü Alfred Adler ise, “İnsanı en çok, diğerleriyle kurduğu ilişkiler tanımlar” diyerek erkek seçimlerinin önemini vurgular.

Erkek, hayatına aldığı kadınla aslında kendi vicdanını, sorumluluk duygusunu ve karakterini dışa vurur. Sevgiye, sadakate ve saygıya yatırım yapan bir erkek, sağlam bir kişiliğin işaretini verir. Yalnızca statüye, görselliğe ya da yüzeysel çıkarlara dayalı seçimler ise, karakterin derinlikten yoksun olduğunun göstergesidir.

Holokost’tan sağ çıkan ünlü psikiyatrist Viktor Frankl, “İnsanın en büyük özgürlüğü, hangi yolu seçeceğine karar vermesidir” der. 

İşte bu seçim özgürlüğü, ilişkilerde de karşımıza çıkar. Kadın ya da erkek, kimi hayatına dahil ederse, o seçim aslında kendi hikâyesinin yönünü de belirler. Çünkü seçimlerimiz, yalnızca bugünü değil, yarınımızı da şekillendirir.

Sonuçta, bir kadının değeri ve bir erkeğin karakteri, attıkları imzalarla değil, seçtikleri insanlarla anlaşılır. İlişkiler, sadece bir aşk masalı değil, aynı zamanda kim olduğumuzun en güçlü beyanıdır.

Seçimlerinize bakın; orada kendinizi göreceksiniz.

Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER