Sessiz Çatışmalar ve Cinsel Tatminsizlik
Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

Sessiz Çatışmalar ve Cinsel Tatminsizlik

04 Eylül 2025 - 08:46

Çift terapilerinde en çok karşılaşılan sorunların başında cinsel tatminsizlik gelir. Kadınlar çoğu zaman duygusal bağ kurmadan cinsel yakınlık istemez; kimi zaman da tatmin olmamasına rağmen rol yaparak partnerini memnun etmeye çalışır. Erkekler ise çoğunlukla “kadın sevişmeyi bilmiyor” söylemine sığınır. Bu döngü, zamanla soğuma, uzaklaşma ve nihayetinde aldatma ile sonuçlanabilmektedir.

Psikiyatrist Carl Gustav Jung şöyle der: “İnsanın en derin arzuları, bastırdığı şeylerde gizlidir.” 

Kadının duygusal tatminsizliği ya da erkeğin bedensel beklentileri, aslında yalnızca cinsellikten değil, çiftin ortak bilinçdışından beslenir. Buradaki sorun, cinselliğin sadece bedensel bir birleşme değil; aynı zamanda duygusal, zihinsel ve ruhsal bir buluşma olduğunun göz ardı edilmesidir.

Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud, cinselliği insan davranışlarının temel dinamiği olarak tanımlar. Ona göre bastırılan cinsel enerji, farklı yollardan (öfke, kıskançlık, ilgisizlik, aldatma) kendini dışa vurur. 

İşte bu yüzden çiftlerin yaşadığı tatminsizlik, sadece yatak odasıyla sınırlı kalmaz; gündelik yaşamlarına, iletişim biçimlerine ve güven duygularına da sirayet eder.

Psikiyatrist Irvin Yalom ise ilişkilerdeki kırılmaları şöyle özetler: “İnsan, en derin yalnızlığını başkasının yanında hissedebilir.” 

Tatminsiz bir cinsel yaşam, çiftleri aynı yatağın içinde bile yalnızlığa sürükler. O yalnızlık ise aldatmayı, kopuşu ve yabancılaşmayı beraberinde getirir.

Neyi Konuşmuyoruz?

Sorunun en kritik noktası, tarafların çoğu zaman gerçeği konuşmamasıdır. Kadın tatmin olmadığını dile getirmek yerine “taklit” eder. Erkek ise “öğrenmek” ve “anlamak” yerine suçlar. Böylece gerçek duygu ve ihtiyaçlar perde arkasında kalır.

Çözüm, yalnızca cinsel tekniklerde değil; iletişim, empati ve duygusal bağda aranmalıdır. Çiftlerin birbirine dürüstçe “ne istiyorum, ne hissediyorum, neye ihtiyacım var?” sorularını yöneltebilmesi, sağlıklı bir ilişkinin temelidir.

Susarak Değil, Konuşarak Uyum

Cinsellik, bir ilişkinin göstergesi değil; sonucudur. Eğer iki kişi arasında güven, sevgi ve anlayış varsa, yatak odası da uyumlu olacaktır. Ama tam tersi durumda, cinsellik bir savaş alanına dönüşür. Dünya çapında kabul görmüş psikiyatristlerin sözleri de bize aynı gerçeği fısıldar.

Çözüm, susarak değil, konuşarak; suçlayarak değil, anlamaya çalışarak; yüzeysel yakınlıkla değil, derin bağ kurarak mümkündür.

Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

YORUMLAR

  • 0 Yorum